|
|
|
Sitene Ekle
Şavşat'a Özlem
Yapraklar sararsa,güller solsada
Şimdi oralarda bulunmak vardı
Köyler boşalsada,tenha olsada
Yüksek dağlarında yaşamak vardı.
Lastiklerim çamurlara bulansa
Yollar uzak,dağ bayırı dolansa
Gönlümde köyümün özlemi yansa
Suyundan doyası içesim vardı.
Çam ormanlarında sakız toplamak
Hoçovara binip,tumptan atlamak
Şöyle çayırlarda yan gelip yatmak
Elma kütüğüne yaslanmak vardı.
Temiz hava ciğerlere dolardı
Küçükken cananım orda yaşardı
Oysa ayrılığı o bana verdi
Şimdi o dostlarla olasım vardı.
DEMİRCİ özlemler geçer mi bilmem
Canan istemezse billahi gelmem
Eğer ister isen haftaya kalmam
Bir kuş misaliyem gelesim gelir.
Ertürk Demirci
TANIYAMAZSIN
Haziran ayında serin yaylaya
Gitmemişsen beni tanıyamazsın
Yeşil yamaçlarda ak koyunları,
Gütmemişsen beni tanıyamazsın,
Gezdinmi dağlarda sen koşa koşa?
Arkadaş oldun mu hiç Karabaş 'a?
Bir de çobanlıkta yosunlu taşa
Yatmamışsan beni tanıyamazsın.
Un kattın mı danaların suyuna
Açtın mı "çiçkari" boylu boyuna
Körpe kuzuları sütlü koyuna
Katmamışsan beni tanıyamazsın.
Ben köylüyüm beyim, köylü çocuğu
Hem çırayı gördüm hem de ocağı
Kazmayı, küreyi, balta nacağı
Tutmamışsan beni tanıyamazsın
Tosunları çağırdın mı hamura?
Otlatırken tutldun mu yağmura?
Onlarla beraber sen de çamura
Batmamışsan beni tanıyamazsın
Her yerde bulunmaz düzlük arazi,
Daha söylediğim sözün birazı.
Ardahan 'da "panta" ile kirazı
Satmamaışsan beni tanıyamazsın.
Hiç çayır biçtin mi eğri orakla?
Hiç yün taradın mı demir tarakla*
Ahırın ardını tahta kürekle,
Atmamışsan beni tanıyamazsın.
Balın güzecine kapak ararken,
Ambarda peynire tabak ararken,
"Lazut " tarlasında kabak ararken,
Yitmemişsen beni tanıyamazsın.
Okşadın mı yağız atın yüzünü ?
Koşturdun mu köyün büyük düzünü?
Yeşil soğan ile dut pekmezini,
Tatmamışsan beni tanıyamazsın.
Yedin mi "cadı" ile ayran aşını?
Çektin mi parmakla süyün başını?
Dönsün diye değirmenin taşını,
İtmemişsen beni tanıyamazsın.
Gürmani bitirdi burda sözünü,
Köy hasreti fena yaktı özümü,
Tığ' ı savururken harman tozunu,
Yutmamışsan beni tanıyamazsın.
Fatma Bayhan Şengül
Türkü
Bekir Karadeniz
Geçit vermez yolda dar olur türkü
Bir gün bu yerlerde divan kurulur
Bolu'da zalime hesap sorulur
Çamlıbel'den yayan çıkan yorulur
Alında beş damla ter olur türkü
Umudu kalmamışken köşe bucakta
Yola alırken küçük yavru kucakta
Bunalırsa insan sarı sıcakta
Serin bahçelerde nar olur türkü
Gün olur gülleri açmadan solar
Yarı düşününce gözleri dolar
Devran Baba gibi saçına dolar
Bir bakarsın başta kır olur türkü
Aliızzet'le düzen verir sazına
Veysel yüreğiyle bakar yüzüne
Akarsu'yu yakar aşkın közüne
Sivas'ta yüreği kor olur türkü
Bir güzelin sevdasına yanmadan
Ak çeşmeden sular içip kanmadan
Ürgüp çöllerinden geri dönmeden
Atlar azgın sele ar olur türkü
Şerbet vardır dudağında dilinde
Kemer olur sevgilinin belinde
İlkbaharda leylakların dilinde
Çiçekten çiçeğe mor olur türkü
Arı her çiçekten yaratır balı
Kimine bir çalı akasya dalı
Kimi yeşil sever kimi de alı
Bütün gönüllerde bir olur türkü
Gördüğü rüyayı hayra yoramaz
Bağlasalar gurbet elde duramaz
Serenlerden gece geçer görünmez
Bakan gözler ile kör olur türkü
Daimi'yle bağlaması coşar da
Her güzele başka türkü koşar da
Durmaz bu yerlerde dağlar aşar da
Gider diyar diyar sır olur türkü
Nurhak dağlarında oba kurulur
Mezar arasında kama vurulur
Bakar sol yanında canlar verilir
Bir düşmanla bin bir şer olur türkü
Dost yüreğe ateş olur aksalar
Mahzuni'yle zindanlara soksalar
Kollarına kelepçeler taksalar
Koparır atar da hür olur türkü
Sümmani'yle bir sualdir sorulur
Şenlik olur tüm cevaplar verilir
Deniz Pir Sultan'la ölür dirilir
Her an yüreklerde var olur türkü
Coştu halkım düştü yine yollara
Köyüm sana ne yapılsa az gelir
Güç ver Tanrı’m yarışacak kollara
Güreşçiye tipi sesi saz gelir
Otobüsler katar katar dizildi
Gidecekler günler önce yazıldı
Tarihe de adın ‘Veli’ kazıldı
Çekmezlerin yüreğine köz gelir
Kutlu olsun kurtuluşun güreşin
Yoktur köyüm şu dünyada bir eşin
Oynanınca Atabarı’nla Teşi’n
Tavuk değil oynayana kaz gelir
Fırsat olsa her gün sana koşarız
Coşar gürler tüm engeli aşarız
Kucağında mutlu mesut yaşarız
Doyamayız veda günü tez gelir
Selam olsun Veliköy’üm kuşuna
Fatma kurban toprağına taşına
Engel olmam gözlerimin yaşına
Beden bitkin koşar sana öz gelir
13.02.2010
Fatma Biber
Nerdeler
Zakir Taşdemir
Hani memleketi özlediğimde,
Burnuma çektiğim o koku nerede?
Gurbetin yolunu gözlediğimde,
Salına salına dönen yar nerede?
Elele tutuşur geerdik kırda,
Koyun otlatırdık dağda,bayırda.
Yurduna hasretlik çeken ayır da,
Köyümde yaşayan dostlar nerede?
Nerede ceylan gözlüm,uyku bakışlım?
Nerede saçlarına taçlar takışlım?
Köyümün mörbeti,lençber yakışlım,
Yüreği tertemiz yiğidi nerde?
Nerde ağalarım?Nerde beylerim?
Neden harap olmuş güzel köylerim?
Seyreder haline ağıt söylerim
Beraber toy,bayram gezdiğim nerde?
Nicedir yurdumdan gelmiyor haber
Köyümde nice dost olmuş derbeder
Zakiri içinden yıkan bu keder,
Bi-ilaç peşinde koştuğum nerde?
ZAKİR TAŞDEMİR-02.11.2006
Yoruldum
Şükran Yılmazlar
Düşlerin peşinde koşmaktan
Zamanla yarışmaktan
Beklemekten , özlemekten
Yoruldum can
Hayatın ne tadı
Ne tuzu kaldı
Bedenim dayanmıyor bana
Yoruldum can
İçimde bir kahır
Gittin gideli bu şehirden
Araya giren uzaklıklardan
Yoruldum can
Her gün yeni bir umut değil
Yaşarken ölmek buymuş
Delice sevmekten , acı çekmekten
Yoruldum can...
Toprak ana uyanıyor
Bugün nevruz bayramıdır.
Tek tek ateşler yanıyor
Bu gün nevruz bayramıdır.
Uyanır artık tabiat
Kuşlar açıverir kanat
Erenler eyler nasihat
Bu gün nevruz bayramıdır.
Renk renk giyilir urbalar
Herkes cananını arar
Bu bayramda bir ahenk var
Bu gün nevruz bayramıdır.
Dargın olan barışacak
Kızanlarım yarışacak
Bahar geldi gül açacak
Bu gün nevruz bayramıdır.
Yeni gündür başlar bugün
Türk soyları yapar düğün
Kutlarsan geçer efkarın
Bu gün nevruz bayramıdır.
Türlü çiçekler açılır
Etrafa koku saçılır
Tas tas kımızlar içilir
Bu gün nevruz bayramıdır.
DEMİRCİ bekletme beni
Al eline maşrapanı
Ab-u hayat pınarını
Boşalt nevruz bayramıdır
Yayla Yürekli Yarim
Bilbilan yaylasında çoban kız
Ben senin gözlerine aşıktım,
Al yanaklarına.
Kar yağsa yüreğime
kardelen çiçekleri açardı
Gündönümünde.
Türküler yakılırdı puslu gecelerde
`` Başına bir hal gelirse
Dağlara gel dağlara gel
Saklar seni, vermez ele
Dağlara gel dağlara gel ``
Ak güvercinler kalkardı yüksek tepelerden
Sana doğru.
En güzel dizelerim sanaydı.
Sanaydı hep çırpınışlarım.
Gün ortasında sen say 09.15
Kuşluk vakti
Koyun kuzuya karışır
Yavru kuzular koşardı peşinden.
Mutluluk buydu bencileyin.
Sevgi yüreğimin ta ortasında
Saraylar kurmuştu
Bu gönlüm.
Bir sana açıktı kapıları
Birde birde sana AÇIKTI.
Kız Sen Bu Şavşatın Neresindensin..
Metin Gümüş
Tanımak isterim güzelim seni
Kız sen bu Şavşatın neresindensin
Allahın aşkına kandırma beni
Kız sen bu Şavşatın neresindensin
Çıhıshev,Kurela,İvetten misin
Cuvarep,garkulop,Tibetten misin
Çiftlik,Moroğoz,Sisvetten misin
Kız sen bu Şavşatın neresindensin
Aşağı sülestan,Rabattanmısın
Yukarı sülestan,Şavkettanmisın
Yoksa Balvanadan,Sinköttanmisın
Kz sen bu Şavşatın neresindensin
Sığarsimeldanmi,Diyobandanmı
Sığiyadanmısın Sulobandanmı
Sırasinköttanmi,muhobandanmı
Kız sen bu Şavşatın neresindensin
Sıhızır,Sürevan,Zakiyettenmi
Dasamop,Karavat,Ssetlettenmi
Ziyos,Gürnatel,Mikelettenmi
Kız sen bu Şavşatın neresindensin
Kucen,Verhunaldan,Morğeldenmisın
Soporo,Çakolta,Samceldenmisın
Vantadanmı yoksa Satleldenmisın
Kız sen bu Şavşatın neresindensin
Çihor,Manatbadan,Obadanmısın
Turmanize Ahaldabadanmısın
Velden,Cinaldanmı,Dabadanmısın
Kız sen bu Şavşatın neresindensin
Sorsel,Stapliya,Moktadanmısın
Carat,Ankliyadan,çığtadanmısın
Zendabadanmı,Şavtadanmısın
Kız sen bu Şavşatın neresindensin
Merya,İphevurdan,Kötetiristen
Hohlevurdan yoksa Mamanelistan
Seslavvurdanmı,Ustamistanmısın
Kız sen bu Şavşatın neresindensin
Dabasuruldanmı,Hantuşettenmi
Hevicuruldanmı,Çartulettenmi
Çakoltadannmısın Bazgirettenmi
Kız sen bu Şavşatın neresndensin
Biraz yaylalardan sorup arasak
Taşlı yayla,Cindağını tarasak
Velatlardan Cengeleğe uğrasak
Kız sen bu Şavşatın neresindensin
Yığıli,kamera.Bilbilandanmı
Saharadan yoksa Arsiyandanmı
Karagölden acep Kürdevandanmı
Kız sen bu Şavşatın neresindensin
Şahin bu güzeli heryerden sordu
Çok gezdi,dolaştı Şavşatta durdu
Zaten Şavşatımız güzeller yurdu
Kız sen bu Şavşatın neresindensin
artvin..
Siriya'da şarabım asma dalında,
Bundandır başının dumanı genyanın
Bundandır yalpalanması çoruh'un;
Ben artvinim dostlar bensiz olmaz...
Ardanuç'ta kaleyim yüzyıllar saklı taş duvarlarında,
Berta köprüsüyüm selam durur mehredin eserleri
Efkar tepesinde bir delikanlı al yazmasını dişler yavuklusu,
Ben Artvinim dostlar bensiz olmaz...
Gelin görün pancarcı olmuşum
Horona durmuşum sahara'da
Üç nesil birden
Ben Artvinim dostlar bensiz olmaz...
Bir yanım barıştır benim
Korzul'daki zeytin ağacına sorun
Hırçın poyrazım karadenizin Hopa kıyısında
Ben Artvinim dostlar bensiz olmaz...
Bir yanım kavga Arhavi'de çay çiçeği
Murgul'da bakır
İçkalede alabalık kan benekli
Ben artvinim dostlar bensiz olmaz...
Yakılmış ağıtlarım var
Gidenlerin ardında
Bıldırcın mevsiminde atmacayım,çıngırak sesleri
Ben Artvinim dostlar bensiz olmaz...
Baharın müjdesidir beyaz su yalasında
Mey,kaval,tulum,zurna,akardiyon
Sesiyim bir düğünde
Dostada düşmanada güzellikler anlatırım
Dağ dağ olurum deniz deniz
Gönül gönül olurum yürek yürek
Sınır boylarında bayrak,kurtuluş savaşında mauzer,
Ben özgülüğüm,ben bağımsızlık,ben kaçkar dağıyım
Ben deli horon
Günü geldiğinde atabarı değil Atatürk'üm Kocatepe'de
Ben Artvinim dostlar bensiz olmaz
Hasret..
Teslim oldum birliğime,
Pranga vurdum benliğime,
Diyecek yok askerliğime,
Ah! Birde olmasa evin hasreti.
Şu gönlüm sevgi marketi
Sevginin yok burada fiyatı
Çileyi çevirir hayatı
Ağırdan ağıra yarın hasreti
Hiç emeği unutulur mu ana’nın
Kalbimin çekirdeğinde yatanın
Sinemde sızlayan yara’nın
Sancısıdır ana hasreti.
Babadır evin direği
Hürmettir ona karşı yapılması gereği
Yıktı kalbimin direği
Asker ocağında baba hasreti.
Kavuşmak hasretin ilacı
Yakınlarımdan ayrı kalmak ne acı
Hiç unutulur mu kardeş ve bacı
Yakar derin derin kardeş hasreti.
Temiz havası burnumda tütüyor
Ecdadım orada yatıyor
Acılarıma acı katıyor
Buram buram köyün has
TÜRKÜLERİN HATIRA KALSIN TÜRK MİLLETİNE;
Batum üsti Kahaber bahçelerinde biber,
İstanbul'dan yayıldı bi acı kara haber.
Karadeniz'i sardı Çernobil'in etkisi,
Hep kanser etti bizi var mi buna yetkisi.
Kader böyle yazilmiş ayriluk destanine,
Elursam koyun beni köyün kabristanine.
Kapiye dut ağacı soldi yeşil yaprağı,
Mezarciler ustuna atti kara topraği.
Oy uşak sari uşak saçlerun tel tel uşak,
Elum sana yazuktur yaşun daha kaç uşak.
Boyun fidana benzer saçlarun sari uşak,
Alti ayde eridun dağlerun kari uşak.
Elum reva miydi genç yaşta Koyinci'ye?
Anasinun yüreği dayanmaz bu aciye.
Yanuk türkilerini dinliyen efkarlanur,
Zavalli anasinun yüreği parçalanur.
Hopa Sugören köyi dağlerun arasine,
Çaresuz nişanlisi sarilur anasine.
Hopa Sugören köyi karalari bağlayi,
Nişanlisi perişan feryad edup ağlayi.
Mezarunun başine her gün gelur ağlarom,
Beraktun gittun beni ben sensuz ne ederom.
Kayıb olmişim kayıb uçsuz bucaksuz ova,
Nasib olmadi bize kurmak bi sicak yuva.
Bana derdun senunim ferah olsun yüreğun,
Benum olmadun oldun nasil kara toprağun?
Kapide karamişun oldum kuri yapraği,
Beni sevmedun yarum sevdun kara topraği.
Tel tel oldi saçlarun döküldi birer birer,
Senden hatira bize kaldi yanuk türkiler.
Dertli idi Koyinci bellidur türkisinden,
Doktor kurtaramadi kanserun pençesinden.
Taht kurdun gönlümüze yer ettun kalbumuze,
Nasil aci çekturdun bi bilsan hepumuze.
Duman geldi oturdi üstine bizum dağun,
Otuz yaşine nasil oldun kara toprağun?
Karakuş yuva yapar kestane tamlisine,
Yürekler dayanur mi acinun böylesine.
Tıp çare bulamadı bu kanser illetine,
Türkilerun hatira kalsun türk milletine
Artvin'e Özlem
Canım arzularsa yeşil diyarı
Görmek istiyorsan git bir Artvine
Pınarın başında soğuk suları
İçmek istiyorsan git bir Artvine
Dört Mevsim bulunur Kaçkarın karı
Ardanuçta vardı Aşık Efkari
Çoruh boylarında Ayvayı Narı
Yemek istiyorsan git bir Artvine
Toprağı verimsiz ,insanı fakir
Köyleri böşalmış,evler tam takır
Gurbet elde haykırıyor bu şair
Duymak istiyorsan git bir Artvine
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 50 ziyaretçi (96 klik) kişi burdaydı!
|
|
|
|
| | |